• info@egonomist.net
logo

İşe Tutunma Kuvveti

İŞE TUTUNMA KUVVETİ

Tabiatta her ölçekte geçerli fizik kanunlarından biri, minimum enerji yasası olup, her varlık ve cisim, en az enerji harcayacağı yolu izleyerek iş yapar veya o noktaya doğru gitmeye kararlı bir içsel eğilime sahiptir.

Her iş ve görevin gerektirdiği tutum ve davranışlarla tanımlanan iş yetkinlikleri olduğu gibi, o işi yapacak insanların da doğuştan ve(ya) kazanılmış potansiyel yetkinlikleri vardır.  Her iş ve meslek bir bakıma, kendine ait problemleri çözme sanatı olup, tanımlanmış becerileri ve yeterlilikleri gerektirir.

Kişinin doğal problemi algılama ve çözme tarzları da, işin gerektirdiği yetkinliklerle, değişik derecelerde örtüştüğünden, işe uygunluk görecelidir. Açarsak, kişinin işiyle ilgili problemleri çözebilmesi için, öncelikle o işe tutunmayı-uyarlanmayı sağlayan affinite (ilgi, eğilim, meyil, tutunma) enerjisinin yeterli olması gerekir.  Çünkü belli bir süre, o işe tutunmadan, problemi algılama ve çözme imkanı yoktur.

İşin gerektirdiği yetkinliklerle, kişinin yetkinliklerinin örtüşme derecesine bağlı olarak, tutunma enerjisinin düzeyi belirlenir. Örtüşme derecesi düşükse ve o işi yapma süresi de uzunsa, o nisbette işe tutunma- uyarlanma enerjisi fazlalaşır.

Bu bir denklemle ifade edilirse, işe ve çalışana ait yetkinlikler arasındaki mesafenin (d), performans için, işin başında geçirilmesi gereken süreyle(t) çarpımı,  (E) = dt işe tutunma-uyarlanma enerjisidir.  Bu denklemde, (d), kişinin yetkinlikleriyle, işin yetkinlikleri arasındaki mesafenin uzaklığıdır. (t) ise, o işin başında geçirilecek süreyi, işin gerektirdiği tutum ve davranışları sergileme süresini temsil eder. Bu süre, hem başarı hem de performans için şarttır. İşe tutunma-uyarlanma enerjisinin değeri, işletmenin kazancı açısından sıfırdır. Problemi çözmez. Çözülmesi için sadece oraya yeterli süre tutunmayı (affinite) ve uyarlanmayı sağlar.

İşe tutunma enerjisi fazlalaşırsa, kişide stres oluşur. Kişinin yetkinliğiyle, işin yetkinliği arasındaki uzaklık (mesafe) ne kadar fazlaysa ve işte kalma süresi ne kadar uzunsa, stres de o kadar artar.

İş tatminsizliğinin ve tükenmişlik sendromunun yaşanmasında, yaşamdaki anlam ve değer duygusunun kaybedilmesinin arka planında, işe tutunma-uyarlanma enerjisindeki gizli artış vardır. Çünkü kişi işine tutunmak ve uyarlanmak için çok enerji ve zamana ihtiyaç duyar.  

İhtiyaç duyulan fazla enerji, bireyin iş yapma enerjisinden transfer edilir. Kişide işi yapmak için gerekli enerjiyi azaltır. İş verimliliği zaman içerisinde azalır, kişiyi içten içe tüketir. Aksine işin yetkinliğiyle çalışanın yetkinliği arasındaki mesafe ne kadar kısaysa (örtüşüyorsa), iş doğal sahibine verilmişse,  o zaman stres minimuma düşer. Çünkü bu konumda kişi, minimum enerji harcayarak o işe tutunabilir, gerekli tutum ve davranışları strese girmeden, zorlanmadan gösterebilir.

Doğru işe doğru insanı koyduğumuzda, işe tutunma-uyarlanma enerjisi de minimum olur (minimum enerji yasası). Denklemdeki sürenin işe göre kısalığı (yetersizliği) odaklanamama sendromuna, dikkat dağınıklığına yol açar. Minimum enerji harcayarak, uzun süreli, işe tutunabilme - uyarlanabilme yetkinliğine sahip olmak, sabır, kararlılık, tahammül etme gibi başarı için gerekli değerlerin oluşmasını da kolaylaştırır.