• info@egonomist.net
logo

Koronavirüs Sürecinde Kurumlar Önce Çalışanlarını Anlamalı

news details

Koronavirüs Sürecinde Kurumlar Önce Çalışanlarını Anlamalı

Koronavirüs bir süredir dünya gündemini işgal ediyor olsa da tam bir VUCA örneği olan bu pandemi vakasında kontrolümüz dışında gelişen bu virüsün ülkemizde tespit edilmesiyle birlikte herkesin bu konuya olan hassasiyeti ve verilen tepkiler değişiklik gösterdi.

Peki insanlar neden bu şekilde bir tepki gösteriyor?

Bu sorunun cevabı, aniden yükselen kaygıda yatmaktadır. Beynimizde bulunan sistem, var oluşumuzu devam ettirmeye ve güven duygusunu hakim kılmaya odaklanmaktadır fakat yaşanan ani değişiklikler ve belirsizlikler, risk algısını bir anda artırıyor. Beynimizdeki analitik düşünce ve karmaşık olan problemleri çözme gibi konulardan sorumlu bölüm, neokorteksin performansı düşebiliyor. Kaygı alanındaki insan, parçası olduğu ekiplerden çok kendini düşünme eğilimi gösterebilmektedir.

Ülkemizdeki vaka sayıları açıklanmadan önce insanlar neden kaygı alanında değildi?

Bu durum insanın risk algısından kaynaklanıyor. İnsan beyni bir anda yükselen riskleri net şekilde algılamakta zorlanıyor. Bunun örneklerinden biriyse deprem: Hepimiz İstanbul’da büyük bir deprem olabilme riskini biliyoruz. Ancak zamanını, şiddetini ve sonuçlarını net şekilde bilmediğimiz için “Bir şehirde bir şiddet derecesinde deprem oldu” şeklindeki haberleri okumadıkça bu riski pek gündemde tutmayabiliyoruz.

Gelecek Günler Neleri Beraberinde Getirebilir?

Konfor alanı psikolojisi bakış açısıyla değerlendirdiğimizde iki senaryo ön plana çıkıyor.

Eğer virüs salgını hakkında uzun bir süre negatif haberlere maruz kalmazsak beyinlerimiz bu stresi normalleştirebilir ve azalan stresle beraber kaygı alanından uzaklaşabilir. Bunun üzerine pozitif nitelikte haberler de gelirse insanların algılarındaki sis perdesi kısa zamanda kalkabilir ve birçok şey hızla normale dönebilir.

Her geçen gün negatif vakaların artması durumundaysa kaygı oranı daha fazla yükselecektir.

Sonuç olarak, bu salgının tıbbi bir husus olmaktan çıkıp sosyolojik boyutlara ulaşabilir. Bu salgına bir çözüm bulunması durumunda bile insanlar kaygı alanlarından bir anda çıkamayacak duruma gelip temkinli yaklaşımlarını bir süre daha devam ettirme eğilimi gösterebilirler.

Kurumlar Bu Süreci Nasıl Yönetmelidir?

Kurumlar elbette tıbbi açıdan önemlerini almalı. Bunun yanı sıra kurumlar sadece bu önlemlerle kalmayıp çalışanlarının duygusal durumlarını da mercek altına alıp gerekli adımları atmalıdırlar.

İnsanı tanıyın. Kurumlardaki yöneticilerin insan biyolojisini ve psikolojisini çok iyi anlaması gerekmektedir. İnsanı doğru anlayabilirsek elimizdeki araçları daha iyi kullanabilir ve yeni, düzgün çözümler üretebiliriz. Bu noktada konfor alanı ve hormonlarımız bazında bir farkındalık oluşturmak, insanın VUCA dünyasına karşı vermekte olduğu tepkileri anlamlandırmamıza yardımcı olabilir. Anlamlandırabilmek de önemlidir çünkü bu durum yönetsel olarak en doğru kararları vermemizi sağlayabilir.

Çalışanlarınızın stresini azaltma yolları geliştirin. Bunun ilk adımı, çalışanlarınızı dinlemek. Ekiplerinizdeki birim yöneticilerinden, çalışanlarınızın duygusal durumları hakkında sizi bilgilendirmelerini isteyebilirsiniz. Bu şekilde, üzerinde durulması gereken en önemli stres noktalarını belirleme ve bu noktalara çözüm üretme şansınız olabilir.

Evden çalışma sistemi; Bugün için düşünecek olduğumuzda, kurumların alabileceği en hızlı ve yerinde kararlardan biri evden çalışma konusu olabilir. Ofislerinizde her türlü önlemi almış olabilirsiniz. Ancak bu tür önlemler bile limbik beyinlerimizdeki stres algısını bir anda düşüremeye yetmeyebilir. Zira kaygı, kolay kolay değiştirilebilecek bir duygu değil. Ayrıca toplu taşıma gibi unsurlar üzerinde bir kontrolünüz olmadığını unutmamanız da faydalı olacaktır.

Çalışanlarınıza performans baskısı yapmayın. Koronavirüs vakası temelde insani bir mesele olsa da bazı yöneticiler evden çalışma konusunu olası bir performans düşüşü olarak yorumlayabilir. Ancak araştırmalara bakıldığında mevcut durumu yorumladığımızda kaygı alanındaki çalışanların ofislerinde de performans düşüşü yaşayabileceğini söyleyebiliriz. Şimdi limbik beynimizdeki stres oranı ve bir takım mantıksal aktivitelerden sorumlu neokorteksimizin arasında nasıl bir performans ilişkisi olduğunu inceleyelim;

Limbik beynimizdeki stres algısı çok fazlayken neokorteks daha fazla performansımız düşüyor.

Başka bir deyişle, eğer çalışanlarınızın evden çıkıp eve dönene kadar yaşadıkları tecrübe streslerini kaygı seviyesine çıkarıyorsa onlardan ofislerinde yüksek performans beklemek çok mantıklı olmayabilir. Bu nedenle atılacak en önemli adım şu olabilir; onların daha güvende hissetmelerini sağlamak ve stres seviyelerini düşürmek için belirli bir süreliğine de olsa evden çalışma imkanını gündeme almak olacaktır.

Alternatif çözümler her zaman vardır. Bir önceki basamağı gündeme almanız durumunda bazı kişilerin, “Toplantılarımız, cirolarımız ve satışlarımız ne olacak?” gibi sorular üzerinde durması mümkündür. Onlara insanın en büyük değer olduğunu hatırlatmanızda ve onları dijital dünyanın getirdiği online toplantı, webinarlar, dijital dünya, dijital pazarlama ve e-ticaret kanalları gibi avantajları kullanmaları konusunda cesaretlendirmenizde yarar olacaktır.

Olası senaryolar üzerinde çalışmalar yapın. Bu zaman diliminde, çalışanlarınızın duygusal durumunu da göz önüne alarak olası senaryolar üzerinde çalışın ve farklı çözüm önerileri geliştirin.  Ayrıca senaryo bazlı çalışmaların VUCA belirsizliğinin oluşturduğu sis perdesi etkisini oldukça hafifletebildiğini, bunun da stres yönetiminde olumlu sonuçlar doğurduğunu unutmayın.

Bu pandemi vakası bize VUCA’nın farklı bir boyutunu da göstermiş oldu. Elbette kontrolümüz dışındaki bu etkeni daha iyi anlamalı ve ona karşı önemler geliştirmeliyiz. Bunun yanı sıra bugün üzerinde durduğumuz pandemi yarın başka şekillerde karşımıza çıkacaktır. Problemin adı değişse de bundan etkilenecek unsur her zaman insan olarak kalacaktır. Bu nedenle her VUCA örneğinde olduğu gibi bu vakayı da insanı en doğru şekilde anlayarak yönetmek önem arz etmektedir.

  • 26/04/2020
  • Admin

Yorum Yap